Futbolculuk kariyerini Beşiktaş’ta noktaladıktan sonra İtalya Futbol Federasyonu ve UEFA eğitim programlarını başarıyla tamamlayan Gökhan İnler, teknik ve taktik bilgi birikimini saha kenarına taşıyarak sportif direktörlük alanında yeni bir kariyere adım attı.
Futbolculuk yıllarında Napoli ile kupalar kazanan, Leicester City formasıyla Premier League tarihine geçen şampiyonlukta pay sahibi olan ve Beşiktaş ile Süper Lig zaferi yaşayan İnler, Başakşehir’de aynı başarıyı tekrarlamıştı. Adana Demirspor’un 27 yıl aradan sonra Süper Lig’e yükselmesinde saha içi liderliğiyle fark yaratan deneyimli isim, aktif futbol yaşantısını noktaladıktan sonra sportif direktörlükte de aynı başarıyı yakalamaya kararlı olduğunu gösterdi.
Tam yetkiyle geldi
İtalya Serie A ekiplerinden Udinese’de sportif direktörlük görevine başlayan Gökhan İnler, futbol yapılanmasında gösterdiği liderlikle kısa sürede büyük takdir topladı. Kulübün tüm futbol organizasyonundan sorumlu konumda çalışan İnler, uyguladığı transfer stratejisi ve kadro mühendisliği vizyonuyla Avrupa futbol basınında “yeni Monchi” olarak anılmaya başlandı. Lorenzo Lucca ve Jaka Bijol’un satışlarından kulüp kasasına toplam 60 milyon euro kazandıran İnler, Udinese’nin yeniden yapılanmasında kilit isim haline geldi. Sahaya doğrudan yansıyan sportif başarıların yanı sıra, ekonomik anlamda da kulübe büyük katkılar sunan Türk asıllı futbol adamı, Serie A’da kulüp yönetimi anlamında örnek gösterilen figürlerden biri haline geldi.
Parlak başlangıç
Göreve geldiği ilk günden itibaren oyuncu izleme ağına büyük önem veren İnler, hem genç yeteneklerin keşfi hem de taktik uyumlu transferlerin hayata geçirilmesi konularında disiplinli bir yapı oluşturdu. Bu yaklaşımı sayesinde, kulübün yalnızca sportif başarı değil, sürdürülebilir mali yapı açısından da güvenli bir zemine oturmasını sağladı. Son dönemdeki bu başarılı performansının ardından Udinese yönetimi, Gökhan İnler’in sözleşmesini uzatarak ona duyulan güveni pekiştirdi. Avrupa’nın önde gelen kulüp yapılanmalarını yakından takip eden İnler, organizasyon modeli, futbol aklı ve liderlik becerisiyle kariyerinin yeni dönemine parlak bir giriş yapmış durumda. Başarılı futbol adamı, Avrupa’da kulüp yönetiminde söz sahibi olan yeni jenerasyon yöneticiler arasında kendisine sağlam bir yer edinmeye aday görünüyor.
Lucca Napoli’ye 37 milyona imza atarken Bijol ise 23 milyon Euro’ya Leeds’in yolunu tuttu.