Eyüpspor’da asbaşkanı Fatih Kulaksız, kulübün transfer politikası, başta Kerem Demirbay olmak üzere takıma yeni katılan oyuncular ve Shakhtar Donetsk’e transfer olan Arda Turan’ın Ukrayna ekibine gidiş hikayesi, Berke Özer’e gelen tekliflerle ilgili de açıklamalarda bulundu.
Fatih Kulaksız, bir youtube kanalına verdiği röportajda şu sözleri dile getirdi:
Kerem Demirbay’ın transferi, açıkçası başkanımız Murat Özkaya’nın Kerem’i bizzat tanıdığı için bize önerdiği bir oyuncu profiliydi. Tabi Kerem Demirbay, Türkiye’de önemli kariyerlerden biri. Daha önce kendisini Bundesliga’da yaptığı önemli başarılarla kanıtlamış ve Galatasaray’a önemli bir transfer olarak geldi. Galatasaray’da da iki sezon üst üste şampiyonluk yaşadı.
Tabi Kerem Demirbay ismi, bize gelince açıkçası bize çok ciddi katkı vereceğini düşündük. Yani bize de bizim takımımızın içinde lider bir profil olacağını düşündük. O noktada, tabi ben ilk sorguladım tabi kulübün finansal kısmıyla ilgili de değerlendirmeyi, planlamayı ben yaptığım için başkanımızla bu konuyu konuştuk. O da bana, Kerem’in fedakarlık yapacağını, Galatasaray’daki aldığı ücretin altında gelebileceğini, bir fedakarlık yapabileceğini söyleyince, biz bunu çok önemli olduğunu düşündük. Çünkü, yola ikna edilmişlerle değil de inanmışlarla çıkmak lazım. Bizim böyle bir şeyimiz de var, duygu dünyamız da var, mottomuz da var. Dolayısıyla onun bizi istemesi, bizim de onu istememiz bu transferin gerçekleşmesinin önemli bir rol oynadı. Ve çok memnunuz. Hatta dün, Kerem’e diğer arkadaşların yanında da teşekkür ettim. Yani hem iş ahlakı, sahiplenmesi, liderlik, antrenman performansı. Bize çok ciddi katkı verecek. Çok önemli lider oyuncularımızdan biri olacak inşallah.
‘Hülleli bir şey teklif edildi’
Yani şöyle, birçok görüşme var. Resmi teklifte, bizi tatmin eden bir resmi teklif geldi ama bizi tatmin eden bir teklif gelmedi.
Daha önce ifade ettiğim gibi Fenerbahçe’nin de %40 payı var. Yani, Berke Özer’in transferinin gerçekleşmesi için Eyüpspor’un tatmin olacağı, kulüp menfaatinin söz konusu olduğu bir rakamın bize teklif edilmesi lazım.
Yani… Bizim beklentimiz 10 milyon euroydu. Ama bu rakamı, bu teklifi bulamadık. Bu teklifi bulamamamızdaki sebeplerden biri de Türkiye Süper Ligi’nin Wise Scout programında izleniyor olmaması. Dolayısıyla şimdi Avrupa’daki önemli kulüpler, Türkiye Ligi’ni izleyemiyor. Türkiye Ligi’nin, maalesef bunu konuşmak zorunda kaldım. Yani, Türkiye Ligi’nin hakları daha önceki Futbol Federasyonu döneminde Sportsbas’e verildiği için Avrupa’daki Avrupa Ligleri Wise Wyscout programını genel itibariyle ağırlıklı kullandığı için şu an Türkiye Süper Ligi izlenmiyor. Sadece Berk Özer için değil. Bu sene yurt dışına satılan önemli bir oyuncu var mı şu an? Çünkü, Türkiye Ligi izlenmiyor. Kendi içimizde bir lig oynuyoruz açıkçası. Yani bunun da bir an önce çözülmesi lazım. Beklediğimiz teklifin gelmemesinde Wise Scout programında Türkiye Süper Ligi’nin olmaması, önceki federasyonun yapmış olduğu bir hatadan kaynaklı. Açık söylüyorum. Olmaması bunun en önemli sebeplerinden biri. Dolayısıyla, bunun altındaki teklifinde %40’ı Fenerbahçe Kulübü’ne vereceğiz. Menajerler aracılığıyla yani bize hülleli bir şey de teklif edildi. Bunu da sizin aracılığınızla söylememizde sakınca yok.
Yani, çünkü Fenerbahçe’nin %40’ı pay olduğu için açıktan biz tatmin edici bir parayı, menajerler aracılığıyla teklif ettiler. Biz, böyle bir şeyi Eyüpspor Kulübü olarak kabul etmemiz mümkün değil. Yani, orada Fenerbahçe’nin bir hakkı söz konusu ve Fenerbahçe, o transfer gerçekleştiğinde hakkını alacak. Dolayısıyla biz de beklentimiz de şu an karşılanabilmiş değil. Hem Fenerbahçe’yi hakkını aldıktan sonra Eyüpspor’u tatmin edecek bir rakam ortada yok. Dolayısıyla bu transferin, şu an için gerçekleşmesi mümkün değil. Şu anki planlamada Eyüpspor’da.
Galatasaray iddiaları hakkında konuştu
Resmi bir şey yok bize. Zaten resmi bir şey gelmediği için ben şunun ilgisi var, bunun ilgisi var diyemem. Daha önce Ahmet Kutucu sürecini de biz böyle yönettik. Yani, böyle haber değeri taşısın diye şuranın buranın dememek lazım. Resmi bir teklif elimize gelince, deriz ki işte şuradan bir teklif geldi. Onun da içeriğini, kamuoyuyla paylaşmamız doğru olmaz zaten.
‘Çok önemli bir katkı verdi’
Yeni başladı. O transferin gerçekleşmesinde hem Trabzonspor Başkanı Sayın Ertuğrul Doğan’a, hem Asbaşkan Zeyyat Kafkas’a, hem Başkan Yardımcısı İbrahim Bey’e teşekkür ediyoruz. Sağ olsunlar. Bize yardımcı oldular. Evet, geçen sene Trabzonspor’da beklenileni veremedi. Ama bir önceki sene, Gaziantepspor’daki, Gaziantep Futbol Kulübü’ndeki performansı değerli bir performanstı. Çok önemli bir katkı verdi.
Halihazırda Romanya A Milli Takım oyuncusu. Belki sezon sonunda, Dünya Kupası oynayacak Romanya Milli Takımı ile. Bence Drăguș için de çok kritik bir sezon. Onun çıkış yapmaya ihtiyacı var. Bizim de çıkış arayan bir Drăguş’a ihtiyacımız var. Yani aslında hedefler, amaçlar birleştik. Biz de kendisine ekonomik anlamda da fedakarlık yaptık. Ve konuştuğumuzda çok başarılı olmak istediğini, yani bu sezonun kendisi için de çok kritik olduğunu, çok önemli olduğunu, bunun farkında olduğunu bize ifade etti. Bu da bizi çok isteyerek, arzu ederek geldi. İnşallah, ben ondan istediğimiz katkıyı alacağımızı düşünüyorum.
‘Melih Kabasakalla ilgili bir tasarrufumuz yok’
Yok, ben Zeyyat abiye Drăguş’u konuşurken dedim, “Abi, gazeteden, basından okuyorum, sizin Trabzonspor olarak Melih Kabasakal’a bir ilginiz, bir şeyiniz var mı? Bizim haberimiz yok.” Kendisi, bana “Yok” dedi, yani “Bizim şu an Melih Kabasakal’la ilgili bir tasarrufumuz yok” dedi. Olursa, Trabzonspor bizim sevdiğimiz, ilişkilerimizin iyi olduğu bir kulüp. Olursa biz kendi adımıza, elimizden gelen yardımı yaparız. Ama bunların bir ilgisi yok.
Melih Kabasakal da şu an bizim kadromuzun çok önemli oyuncularından biri. Bizim de ihtiyacımız olan bir oyuncu. Ben bunu, Melih’e de anlattım. Melih’in bir sezon daha Eyüpspor’a katkı vermesini arzu ediyoruz, istiyoruz. Bizim, bu seneki başarılı olmak istediğimiz bir sezon. O da bizim için önemli oyunculardan biri.
‘Bu paralar kulüplerin parası değil’
Eyüpspor Asbaşkanı olarak cevap vermem doğru değil ama futbol adamı olarak samimi bir şekilde bu konuyla ilgili düşüncelerimi ifade edeyim. Saygısızlık yapmak istemiyorum. Ben bu rakamların çok ciddi rakamlar olduğunu düşünüyorum ve Türkiye’de oyuncu vergileri çok yüksek. Ben, bu paralar kulüplerin parası değil, milletin parası, devletin parası; böyle görüyorum. Milli servet olarak görüyorum. Yani biz Eyüpspor’un toplam bütçesi 12 milyon euro. Büyük takımlarda bir futbolcu 15, 20, 25 milyon euro sadece bir futbolcunun maaş bütçesi.
Geriye dönük son 10 senede UEFA Kupası alan takımların bütçelerine baktığınız zaman bugün bizim büyük takımlarımızın harcadığı bütçenin yarısı. Dolayısıyla biz, sportif bir karşılığı da yok. Yani sadece, yani Whyscuat’ta bile olmayan bir lig için, bir kendi içimizde oluşturduğumuz bir rekabet dünyası için ben bu paraların çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Ve daha tasarruflu, daha akılcı, daha mantıklı, daha yetiştirici, yetiştiricilikle beraber yarışmacı elbette derece yapmamız lazım. Yani ben bu konuda çok milli de bakıyorum. Bizim hem Milli Takımımızın Avrupa şampiyonlarında, Dünya Kupalarında boy göstermesi lazım, derece yapması lazım. Hem de kulüplerimizin, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final veya gruplardan çıkıp veya UEFA Kupası’nda yarı final, final oynaması lazım. Yani bizim ülkemiz, 100 yılda bir UEFA Kupası’nı hak eden bir ülke değil. Bizim ülkemiz, her 10 senede bir ve 15 senede bir bu dereceyi yapabilecek bir futbol kültürümüz var. Futbola olan sevgi var, sempati var, destek var, ekonomi var.
Öyle değil mi? Ben yani bunu Eyüpspor Asbaşkanı olarak değil, bunu çocukluğundan beri kendini futbola adamış, Eyüpspor’un altyapısında top toplayıcılıktan başlamış, her kategoride oynamış, uzun yıllardır yöneticilik yapan bir futbol adamı olarak bu görüşü savunuyorum.
Şimdi, bizim şampiyonluğumuz herhalde ligde beşinci olmak, bizim şampiyonluğumuz. Çünkü bakıyorsun Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş başka bir ekonomi, başka bir bütçe, başka bir kadro kalitesi. Arkasından Trabzonspor, Başakşehir de bizim önümüzde. Bütçe olarak bahsediyorum. Şimdi diğer geriye kalıyor, 12-13 tane takım. Biz, hep bütçelerimiz birbirine denk bütçeler. Aşağı yukarı, 3 aşağı, 5 yukarı. Rekabet etmeye çalışıyoruz.
Bizlerin hem ekonomik anlamda bütçesi, ekonomiyle beraber kadro kalitemiz daha yüksek olursa biz onlara daha iyi antrenman veririz. Onları Avrupa arenasına daha iyi hazırlarız. Dolayısıyla şimdi bunu Hollanda’da PSV Eindhoven, derece yapamıyor. Ama Hollanda’da her sene şampiyon. Bir bütçe farkı var, kadro kalite farkı var. Türkiye’de de aynı örnekle karşılaşacağız. Zaten yaşıyoruz bunu. Dolayısıyla ben bu bütçelerin daha yetiştirici, birlik olmamız lazım. Yetiştiricilikle beraber yarışmacı da yarışmacı da yani kesin derece de yapmamız lazım, yapılabilir. Ama bu bir sonuç, bu söylediğim şey. Yani bunun altyapısını hazırlamadık. Yani o, çok ayrı bir akademik konu. Yani yetiştirici ve yarışmacı olmamız için yetiştiricilik noktasında ne yapıyoruz? Orası başka bir konu, uzun bir konu. Hepimiz şu hatayı yapıyoruz: altyapılarda 30 bin TL, 35 bin TL verdiğimiz hocalardan 5 milyon euro’luk oyuncu bekliyoruz. Halı sahada, sentetik çimde oynattığımız oyuncuları Süper Lig seviyesinde derece yapmasını istiyoruz. Biz, oraların hem fiziki şartlarını hem çalışma şartlarını hem hocaların nitelik kalitesini arttırmamız lazım. Ondan sonra, 10 sene sonra bu sonuçları almamız lazım. Bunun için de oraya ayrı bir bütçe yapmamız lazım. Ama dolayısıyla günün sonunda her şey geliyor kulübün gelirine. Geliriyle doğru orantılı olduğuna bakılıyor. Dolayısıyla bunları çözmeden orayı çözemiyoruz, maalesef.
